Türk-Tayvan kökenli çağdaş sanatçı ANQI’nin, Hiromita Project ve Tilki Sanat işbirliğiyle Dr. Çağatay Olgun’un küratörlüğünde İstanbullu izleyicilerle ilk kez buluşan Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk’un İstanbul edisyonu, 5. ArtContact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nda sanatseverlerden büyük ilgi görüyor! Sanatçının, şu ana dek gerçekleştirdiği en kapsamlı interaktif sanat enstalasyonunda katılımcılar yalnızca tanıklık etmekle kalmıyor, eserin bir parçası hâline gelerek onu birlikte gerçekleştiriyorlar. ANQI’nin eseri, 25 Mayıs akşamına dek Yenikapı Avrasya Sanat ve Gösteri Merkezi’nde gerçekleşen fuarın B-21 numaralı standında görülebilir.
Çocukluğu Tayvan’da ve Türkiye’de geçen, yüksek lisansını ABD’nin Yale Üniversitesi’nde tamamlayan ANQI’nin yarattığı Hiromita karakteri, Çin’de çatılara konulan, kötülükleri yediğine ve evlere şans getirdiğine inanılan “kiremit kedisi/wamao” heykellerinden ve çocukluğunda Tayvan’da Çince öğrendiği çizgi romanlardan ilham alıyor. Çin’deki bu inanışı yorumlayan sanatçı, ürkütücü dişleriyle modern hayatımızın oluşturduğu içsel boşluğu yiyip bitiren, sevgiyi ve bağ kurmayı geri veren kaplan ruhlu bir kedi resmediyor. Hiromita karakteri aracılığıyla izleyicileri, başkalarının kabulüne boyun eğmeden kendi bireyliklerini benimsemeye ve kendi benzersizliklerini kutlamaya teşvik eden ANQI’nin eserleri, her birimizi eşsiz ve güzel yapan şeyin farklılıklarımız olduğunu vurguluyor.

2024 yılında ANQI tarafından kurulan uluslararası sanat platformu Hiromita Project ve Dr. Çağatay Olgun tarafından kurulan Tilki Sanat işbirliğiyle sanatçının Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk adlı enstalasyonu, 5. ArtContact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nda izleyicilerle buluşuyor. Türkiye’de ilk kez Şubat 2025’te 11. Art Ankara Çağdaş Sanat Fuarı’nda sergilenen Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk, bu kez Dr. Çağatay Olgun küratörlüğünde, katılımcıları içsel çağrılarla örülü estetik bir deneyime davet ederek zaman dışı ve anlam öncesi bir karşılaşma yaratmayı amaçlıyor. Tilki Sanat’ın kurucusu Dr. Çağatay Olgun, enstalasyonun İstanbul edisyonunun kentin tarihsel ve kültürel katmanlarına özgü olarak yeniden tasarlandığını, İstanbul’un renklerinin yerleştirmenin çevresel bağlamında aktif bir bileşen olarak konumlandığını ve izleyicinin mekânla kurduğu duygusal ilişkiyi şekillendirdiğini belirtiyor.
ANQI, Hiromita: Kalbin Çağrısına Yolculuk adlı enstalasyonunda, İstanbul’a özgü renklerle şekillendirdiği İçsel Ev ve Dilek Nehri gibi etkileşimli unsurlarla izleyicilerin kişisel arzularını fiziksel bir forma dönüştürmelerine olanak sağlıyor. Dilek Nehri, İstanbul’da Dilek Denizi’ne dönüşüyor ve katılımcıların hedef ve niyetlerini görselleştiren seçtikleri kumaşları ağlara bağlayarak kolektif hafızaya dönüştürmelerine olanak tanıyor. Eserin kalbinde, İstanbul Boğazı’nı simgeleyen geçit ve balıkçı ağı biçiminde tasarlanan unsurlar yer alıyor. Bu unsurlar, her katılımcının kendi yolculuğunu yaratmasına olanak tanırken, aynı zamanda İstanbul’un çok katmanlı kimliğini keşfetmelerini sağlıyor. Sanatçı ANQI, İstanbul’a özel olarak oluşturduğu enstalasyonunda, çocukluk yıllarından beri etkisinde kaldığı Billur Köşk Masalları’ndaki prensesin İstanbul’u ilk gördüğü sahne ile şehrin renklerini harmanladığını belirtiyor. Ziyaretçiler, sanatçı tarafından dikilen büyük bir çadır etrafında şekillenen interaktif ve çok kültürlü bu deneyimde, kendi içsel yolculuklarına çıkma fırsatı bulacak ve İstanbul’u sadece bir şehir değil, bir masal olarak görerek, şehrin renkleri ve tarihiyle bağ kurup kendi masallarını yaratma imkânı elde edecekler.
5. ArtContact İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı kapsamında B-21 numaralı stantta sanatseverlerle buluşan ANQI, ilerleyen günlerde Çin’in Suzhou şehrinde BFM Art Center’da gerçekleşecek sergilerle yolculuğuna devam edecek.
Bilgi için: