Dr. Erken, İstanbul’un kültür haritasını anlattı
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin düzenlediği “Yol Haritası Konuşmaları”nın üçüncü konuğu Dr. Erhan Erken oldu. Ailesi 100 yılı aşkın süredir İstanbullu olan, kendisi de İstanbul’da doğup büyüyen Dr. Erken, dün külliyeler, hanlar, çeşmeler, namazgahlar yapılırken bugün şehre AVM’ler dikilmesine dikkat çekerek “İnsanın sabitesi neyse, şehre bıraktığı iz de odur” dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi tarafından düzenlenen “Yol Haritası Konuşmaları” serisinin üçüncü programında, İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyesi Dr. Erhan Erken ağırlandı. “Kültür Şehri İstanbul” başlıklı konuşmasıyla katılımcılarla buluşan Dr. Erken, İstanbul’un kültürel geçmişine ve şehirleşme yapısına dair kapsamlı bir perspektif sundu. Etkinliğe Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, Rektör Prof. Dr. Necip Şimşek, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hanifi Parlar, Genel Sekreter Erdal Cesar, akademik ve idari yöneticiler, iş dünyası ile yayıncılık camiasından temsilciler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“GENÇLERİMİZE VİZYON KAZANDIRMAYI ÖNEMSİYORUZ”
Programın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Şimşek, teorik bilginin yanında öğrencilerin hayat yolculuklarına yön verecek vizyonu kazanmalarının da en az akademik başarı kadar değerli olduğunu belirtti. “Yol Haritası Konuşmaları” serisinin bu amaçla hayata geçirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Şimşek, “Hayatta yolumuzu doğru çizebilmek için doğru referans noktalarına ihtiyacımız var. Bu seriyle öğrencilerimizi güçlü yaşam tecrübeleriyle buluşturmayı amaçlıyoruz” dedi.
“İSTANBUL’U YAŞAMAK, BİR ÖMRE SIĞMAYACAK KADAR ZENGİN BİR TECRÜBEDİR”
Dr. Kuralay ise “Kültür Şehri İstanbul” başlığının sayfalar dolusu eserle bile tam olarak anlatılamayacak kadar kapsamlı olduğunu vurguladı. İstanbul’u doğmakla, okumakla ve yaşamakla kazanılan üç ayrı tecrübeye benzeten Dr. Kuralay, “Ben bu şehre sonradan dâhil oldum ama İstanbul’un sokaklarında, kültüründe ve insanında bu şehri tüm yönleriyle yaşadım. Konuğumuz Dr. Erhan Erken ise İstanbul’da doğmuş, İstanbul’da okumuş, İstanbul’da yaşamış biri olarak bu üç tecrübeyi aynı anda taşıyor. Onun anlatacakları bu nedenle çok kıymetli” dedi.
“BU ŞEHİRDE DOĞDUM, BU ŞEHİRLE BÜYÜDÜM”
Konuşmasına İstanbul ile olan şahsi bağlarını aktararak başlayan Dr. Erhan Erken, anne ve baba tarafından İstanbul’a uzanan köklü bir aile geçmişine sahip olduğunu belirtti. Dr. Erken, görev aldığı kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla İstanbul’un dönüşümüne yakından şahit olduğunu ifade etti. İstanbul üzerine yaptığı yüksek lisans ve doktora çalışmalarından örnekler veren Dr. Erken, akademik ilgiyle pratik tecrübeyi birleştirerek İstanbul’u daha iyi anlamaya çalıştığını belirtti.
“KÜLTÜR, BİRİKİMİN NESİLDEN NESİLE AKTARILMASIDIR”
İstanbul’un kültürel zenginliğini tanımlarken “kültür” kavramı üzerinde duran Dr. Erken, kültürün sadece geçmişin mirası değil, aynı zamanda bugünün izleriyle geleceğe taşınan bir birikim olduğunu söyledi. Kültürün maddi ve manevi birikimle oluştuğunu vurgulayan Dr. Erken, bu birikimin en iyi şehirlerde gözlemlenebileceğini dile getirdi. İstanbul’un farklı dönemlerde yaşanan zihniyet değişimleriyle nasıl dönüştüğünü örneklerle açıklayan Dr. Erken, “Bu şehirde yaşamak, o kültürü taşımakla mümkündür” dedi.
“İSTANBUL’UN SOKAK İSİMLERİ BİLE TARİH ANLATIR”
Dr. Erken, konuşmasında İstanbul’daki semt ve sokak adlarının ardında yatan tarihi ve kültürel geçmişe de dikkat çekti. “Keçeciler Caddesi’nden Halıcılar’a, Sarıgüzel’den Sulukule’ye kadar her ad bir iz, her iz bir hikâye taşır” diyerek, öğrencileri yaşadıkları çevreyi dikkatle gözlemlemeye davet etti. Dr. Erken, eski meslek gruplarının izlerini taşıyan sokakların, geçmişin günlük yaşamına ışık tuttuğunu vurguladı.
“ŞEHİRDEKİ HER YAPI BİR MEDENİYET TASAVVURUNUN İZİDİR”
Konuşmasında külliyelerden namazgahlara, mezar taşlarından çeşmelere kadar şehrin mimari öğeleri üzerinden kültür aktarımına değinen Dr. Erken, “İnsanın sabitesi neyse, şehre bıraktığı iz de odur” dedi. İstanbul’un geçmişte bir medeniyetin merkezi olarak nasıl organize edildiğini anlatan Dr. Erken, vakıf kültürünün ve külliye sisteminin şehri nasıl şekillendirdiğini detaylarıyla aktardı.
“İZ BIRAKIYOR MUYUZ?”
Konuşmasının sonunda gençlere dönerek sorgulayıcı bir mesaj veren Dr. Erken, “Geçmişin izlerini görebiliyoruz. Peki biz nasıl izler bırakıyoruz?” diyerek kültürel miras bilincinin sadece geçmişi korumak değil, bugünü inşa etmekle de ilgili olduğunu vurguladı. Etkinlik, Dr. Erken’in katılımcıların sorularını yanıtladığı bölümle devam etti. Programın sonunda Prof. Dr. Şimşek ve Dr. Kuralay, Dr. Erken’e katılımlarından dolayı teşekkür ederek hediye takdim etti. Program, günün anısına çekilen toplu hatıra fotoğrafıyla sona erdi.