Usta sanatçı Mustafa Ata’nın 60 yıllık sanat yolculuğuna saygı duruşu niteliğindeki “Askıda / Suspended” isimli sergi, sanatçının resim ve kâğıt işlerinden ilk kez görülecek vitray çalışmalarına uzanan üretim serüvenini ortaya koyuyor. Ata’nın eşi ve meslektaşı Gönül Karakan Ata ile beraber yaşayıp ürettiği, Şile Meşrutiyet Mahallesi’ndeki Anıt Atölye’de devam eden anlamlı koleksiyon sergisinde, ressamın 60 yıla ulaşan kariyerinin tanığı sanat kütüphanesi, atölyesini biçimlendiren tuvalleri, nice palet, fırça ve türlü malzemesi izleyicilere sunuluyor. Aynı zamanda “Askıda”nın küratörlüğünü de üstlenen Gönül Karakan Ata, usta ressamın eserlerini “Karanlıkta bir ışığı nasıl sezerseniz Mustafa’nın resimlerinde de ışık o noktaya gelmiştir,” sözleriyle anlatıyor. Gönül Karakan Ata’nın Evrim Altuğ’a verdiği röportajın tamamı, Milliyet Sanat’ın Kasım 2025 sayısında!
Ressam Mustafa Ata’nın 2014’te başlayıp günümüze kadar süren “Askıda” adlı yapıt serisi, figür resminden yola çıkarak salt fırça hareketlerine dayalı soyut resimlere uzanan geniş bir süreci kapsıyor. Anıt Atölye’de mimar, sanatçı ve tasarımcıların emeğiyle hazırlanan aynı başlıklı koleksiyon sergisinde, ayrıca son dönem üç boyutlu cam vitray işlerini kapsayan “Akışkan Bedenler” serisi ve çeşitli malzemelerle ortaya koyduğu kolaj, tuval ve desenleri de görülebiliyor.
“Geriye sadece ışık kalıyor”
“Zaten filozofisi oluşmuş bir insan” diyerek tarif ettiği Mustafa Ata ve sanatı hakkında konuşan Gönül Karakan Ata “Karanlıkta bir ışığı nasıl sezerseniz Mustafa’nın resimlerinde de ışık o noktaya gelmiştir. Yine keskin, yine ekspresyonist anlamda anlatımcı ama neredeyse o anlatım da yok oluyor. Geriye sadece ışık kalıyor,” diye anlatıyor.
“Mustafa atölyesinde 50 Cent, Cartel dinleyen de biriydi”
Mustafa Ata’nın sergide yer alan son dönem işlerini üretirken hip-hop dinlemeye başladığını ifade eden Gönül Karakan Ata “Uzun süre 50 Cent, Cartel vb. dinleyen Mustafa Hoca yeniliğe bu kadar açık biriydi,” diyor ve ekliyor: “Yapmak istediği sürekli bir diyalektik çünkü kendisinin ‘içinde’ başka bir şey çalınıyor. Karşıtlıklar üzerinden birlik oluşturuyor. Bu tüm resimlerinde olan bir şeydir. Galiba bu filozofların da çoğunda olan bir şey. Başlangıçta bir şeye takılıp o takıldıkları şeyi sonradan değiştiriyorlar. Ama bizler o değişimi çok geç fark ediyoruz. O insanda mutlaka sizin de bulamadığınız, bilemediğiniz bir şey var. Toplum bunu çok geç fark ediyor. Kendisi adına yapılacak her şey adına imzamı ben de atarım. Onun konuşulduğu yerde de madde değil, sadece mânâ konuşulsun.”
Kitabevlerinde, marketlerde, Getir’de, Trendyol’da, dergikapinda.com’da, shopier.com’da ve dijital uygulamalarda okurlarını bekleyen Milliyet Sanat ayrıca, dergiyi 0850 224 02 22 numaralı çağrı merkezini arayarak satın alan okurların kapısına kadar götürüyor.



