Sanal dünya kavramı hayatlarımıza giriş yapalı neredeyse yarım asır olmuşken, sanal dünyanın kullanıcılarını bu kadar tanıyabileceği kimin aklına gelirdi? İnsanoğluna hızlı iletişimin kapılarını açan internet üzerinde oluşan sanal kimlikler bir bireyi tamamen tanımlamaya yetiyor mu? Cevap: Evet!
Sanal dünyanın gerçek dünyayla bu kadar iç içe geçeceğini ve insanların günde 7-8 saatini çevrimiçi geçireceğini geçmişte kimse tahmin etmemiş olabilir. Sanal dünya ile gerçek dünyanın birbiriyle etkileşiminin had safhada olduğu günümüzde, sanal dünyanın tehlikelerinin de gerçek dünya ile etkileşimde olduğu unutulmamalı.
Sanal olarak gerçekleşen siber saldırılar gerçek dünyada kesin ve yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor ve internet kullanıcılarının sanal kimliklerini tehlikeye atabilmektedir. Sanal kimliklerini gizlemek isteyen kullanıcılar VPN gibi teknolojilerden yararlanırken, siber saldırı vektörlerinin her çeşidinden korunmak için VPN tek başına yeterli bir güvenlik sağlamaz.
Siber saldırılardan korunabilmek için öncelikle dijital ayak izleri konusunda internet kullanıcıları bilinçlendirilmelidir. Akıllı telefonlara indirilen her uygulama, giriş yapılan her web site, paylaşılan her gönderi bir dijital ayak izi olarak sanal dünyada yer almaktadır. Dijital ayak izlerini silebilmek çok zorlu bir süreçtir. Bu sebepten dolayı, internet kullanımında bilinçli olmak çok mühimdir.
Dijital ayak izlerini kontrol altına alabilmek ve sanal dünyanın ne kadar bilgiye ulaşabileceğini anlamak adına öncelikle akıllı telefonlardaki uygulamalar kontrol edilmelidir. Akıllı telefon uygulamaları kişiler listesi, konum, mesajlar, arama geçmişi, galeri, kamera, mikrofon ve benzeri gibi özelliklere erişim sağlayabilmektedir. Instagram gibi bir uygulamanın galeriye erişiminin olması çok doğalken, bir oyunun arama yapabilme yetkisine sahip olması normal bir durum değildir.
Akıllı telefonunuzdaki uygulamaların telefonunuzun hangi özelliklerine erişimi olduğunu görmek için hem Android hem de iOS cihazlarda Ayarlar kısmına girebilirsiniz. Uygulamanın işlevi ile istediği izinlerin örtüşmediği durumlarda uygulama izinlerini kaldırın ya da uygulamayı tamamen telefonunuzdan silin.
Web siteleri ziyaretçileri hakkında birçok bilgi toplar. Bu bilgileri web siteyi ziyaret eden kişilerin cihazlarına çerez yerleştirerek elde eder. Web çerezlerinin birçok çeşidi vardır. Persistent cookie adı verilen kalıcı çerezler genellikle cihazın sabit diskine yerleştirilir ve kullanıcının çevrimiçi tercihlerini kaydetmek için kullanılırlar. Örneğin, web site dili, menü tercihleri ve benzeri gibi. Bir diğer web çerezi de session cookie adı verilen oturum çerezidir. Oturum çerezi bir kullanıcıyı oturum açılan bir web sitede her seferinde şifre ile oturum açma zahmetinden kurtarır. Oturum çerezleri olmasaydı, Facebook ve benzeri gibi web sitelere yapılan her ziyarette oturum açılması gerekirdi. Third-party cookies adı verilen üçüncü parti çerezleri ise bir kullanıcının çevrimiçi davranışlarını inceler. İlgi alanları, yaşı, IP adresi, ziyaret ettiği web siteler, hangi web sitede ne kadar süre ile kaldığı gibi bilgileri elde eden bu çerezler üçüncü partiler tarafından reklamlar için kullanılmaktadır. Geçtiğimiz seneden itibaren artık çoğu web sitenin kullanıcıların cihazına çerez yerleştirmek için izin alması gerekmektedir. Herhangi bir web sitenin çerezlerini kabul etmeden önce açıklamalar okunmalı ve mümkün olduğunca çerezler reddedilmelidir. Dijital dünyada gizlilik ve güvenlik için çerezlerin periyodik olarak cihazlardan temizlenmesi önemlidir.
Sanal dünyanın sizi sizden iyi tanıdığını söyleyebiliriz. 2018 yılında gerçekleşen Facebook skandalı internet kullanıcılarının kişisel veri ve bilgilerinin çalınması bir yana bu bilgiler aracılığıyla kullanıcıların oylarının manipüle edilebileceğini ortaya koydu. Sanal dünyanın gelişen teknoloji ile birlikte ulaştığı nokta gerçek dünyada bu şekilde gerçek ve şaşırtıcı sonuçlar verebiliyor.