Beykoz Kundura, Sümerbank’tan aldığı ilhamla bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Yerli Malı Haftasında, üretim kültürümüzü ve yerli kaynaklarımızı hatırlamaya çağırıyor. 13–14 Aralık 2025’te gerçekleşecek program, zeytin ve üzümün Anadolu’daki bereketli mirasına odaklanan iki panel ve tadım atölyesi, Yerli Malı Pazarı, Çocuk Atölyeleri, Yetişkin Atölyeleri, Sergi Turları, Film Gösterimleri ve Konserlerle üretim ve kültürel hafızayı bir araya getiriyor.
Ülke çapında ulusal ekonomi kavramı farkındalığının gelişmesi adına 1946 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesi”ne girerek 12–18 Aralık tarihleri arasında “Yerli Malı Haftası”, 1983 yılından itibaren de “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” adıyla kutlanan etkinlik, İstanbul’un en önemli endüstri miraslarından biri olan Beykoz Kundura’da bu yıl dördüncüsü düzenlenen etkinlik dizisiyle 13–14 Aralık 2025 tarihlerinde katılımcılarını konuk etmeye hazırlanıyor.
Beykoz Kundura “Yerli Malı Haftası” boyunca konserden tadım etkinliklerine, panelden yetişkin ve çocuk atölyelerine, sergi turlarından yerli sinemamız Yeşilçam film kültüründen klasik film gösterimlerine uzanan zengin bir program sunuyor. Üretim odaklı bir programı odağına alan “Yerli Malı Haftası”nda katılımcılar, farklı alanlarda gerçekleştirilen atölye programlarına katılarak yaratıcı üretim becerilerini geliştirme, farklı yerel, gastronomi kültürlerine dair bilgilerini de pekiştirme fırsatı bulacak.
Yerli Malı Haftası’nda Beykoz Kundura’da Yerli Üretim Buluşması
Bu yıl 13–14 Aralık tarihlerinde Yerli Malı Haftası kapsamında Beykoz Kundura’da Türkiye’nin farklı bölgelerinden üreticileri bir araya getiren özel bir Yerli Malı Pazarı kuruluyor. Doğal, özgün ve yerli üretimin en nitelikli örneklerini bir arada sunacak pazar; ziyaretçilere üreticilerle doğrudan iletişim kurabilecekleri, ürünlerin hikâyelerini yerinden dinleyebilecekleri bir deneyim alanı yaratıyor.
Gemedere Peynirleri’nden Miralem Peynirleri’ne uzanan geniş bir peynir seçkisi; Kızılgöl Bağcılık’ın pekmezi, domates kurusu, cevizli sucuğu ve üzümlü ekmeği; T-Olive Zeytincilik’in zeytin ve zeytinyağı çeşitleri; Kekliktepe’nin aromatik doğal yerel sabunları, zeytin ağacından üretilmiş peynir tabakları ve esansiyel yağları pazarda yer alacak üretimler arasında bulunuyor. Antalya’dan Ayetar Dış Ticaret yerli tohumla üretilmiş pestisitsiz taze ürünleriyle; İzmir’den B-Wax balmumu kaplı gıda saklama kaplarıyla; Gıda Ormanı ise reçeller, soslar, baharatlar, zeytin ezmeleri, zeytinyağı ve çikolata çeşitleriyle katılıyor. Urla Kuru’nun portakal ve mandalina kabukları, tarhana ve domates kuruları ile Portakal Bahçem’in doğal ürünleri de pazarda ziyaretçilerin karşısında olacak. Tunceli Ovacık Kooperatifi ise bal ve kuru bakliyat ürünleriyle üretim ve dayanışma ekonomisinin güçlü örneklerini sunacak.
Yerli üretimin bereketini, emeğini ve çeşitliliğini birlikte kutlamak için tüm ziyaretçiler Beykoz Kundura’ya davet ediliyor.
Anadolu’nun Ritmi Beykoz Kundura’da Yankılanıyor: Şenkop Sahnede
Anadolu ve çevre coğrafyalardan derlenen halk şarkılarını neşeli ve modern tınılarla buluşturan; caz müziğin doğaçlama üslubunu Anadolu’nun otantik tavırlarıyla harmanlayan Şenkop, 13 Aralık Cumartesi günü Yerli Malı Haftası kapsamında Kundura Sahne’de dinleyicilerle buluşacak. Adını müzikal zamanın olağan akışının dışına çıkması anlamına gelen “senkop”un “şen” hâlinden alan topluluk; köklere, yerelliğe ve üretime vurgu yapan müzikal tavrıyla bu özel haftanın ruhuna da eşlik ediyor.
Perküsyonda Cem Mazlum’un, keyboard’da Rûbar Dindar’ın, kabak kemane ve vokalde Ruşen Can Acet’in ve görüntü yönetmenliğinde Aslı Töre’nin yer aldığı Şenkop, 2024’ün ilk yarısında kuruldu ve aynı yıl mayıs ayında İBB’nin katkılarıyla Art İstanbul Feshane’de ilk konserini verdi. Moda Sahnesi, Kadıköy Sessions ve Minoa Pera gibi butik sahnelerde; Büyükada Taş Mektep ve Yerebatan Sarnıcı gibi özgün mekânlarda da performans sergileyen topluluk, 32. İstanbul Caz Festivali’nin +1’li Gece Gezmesi programının açılışını yaparak dikkat çekti. İlk albümleri “Evde”, Moda Sahnesi’ndeki lansman konserinin ardından dijital platformlarda yayınlandı.
Yetişkinler ve çocuklar için yaratıcı atölye çalışmaları
6-8 yaş arası çocuklar için düzenlenen ve “TM nedir, barkod ne anlama gelmektedir ve kumbara neden önemlidir?” sorularına cevap ararken, katılımcı çocukların kendi tasarladıkları kumbaralarını yapabilecekleri “Kundura Kumbara: Yerli Hazineler Atölyesi” 13 Aralık Cumartesi, 10-12 yaş arası çocukların katılımına açık olacak ve Beykoz Kundura’da üretilen deri ve Sümerbank kumaşlarıyla kalemlik yapılabilecek “Deriyle Düşle, Kumaşla Tasarla: Kalemlik Atölyesi” 14 Aralık Pazar günü katılımcılarını ağırlayacak. Şule Sevecen yürütücülüğünde gerçekleştirilecek atölyeler, Hafıza Atölye’de küçük ziyaretçilerini bekliyor.
9-12 yaş arası genç kâşifler ile Beykoz Kundura’nın endüstri mirasını tanımak için buluşarak ilk olarak eski haritalardan fabrikanın Sümerbank dönemini ve bugünkü kültür-sanat merkezine dönüşümünü inceleyip ardından geri dönüşüm malzemeleriyle kendi mini Beykoz Kundura maketlerini yapıp hayallerini maketlerine taşıyacakları “Beykoz Kundura Endüstri Mirası Maket Atölyesi” 13 Aralık Cumartesi, 6-8 yaş arası için tasarlanan ve katılımcıların Beykoz Kundura’nın ayakkabı fabrikasından günümüzdeki kültür sanat merkezine dönüşme yolculuğunun hikâyesini keşfedip geri dönüştürülebilir malzemelerle kendi karakterlerini ve sahne dekorlarını yapma fırsatı bulacakları “Kundura’nın Masal Sahnesi” atölyesi 14 Aralık Pazar günü Rezzan Tüzün yürütücülüğünde, Hafıza Atölye’de gerçekleştirilecek.
Yetişkinlere yönelik olarak düzenlenen ve Seiba Anlatı Merkezi yürütücülüğünde gerçekleştirilecek atölyeler kapsamında, katılımcıların hikâye anlatıcılığı ve yaratıcı yazma pratikleriyle kişisel hafızalarını harekete geçirebilecekleri çalışmalar yer alıyor.
“Saatli Maarif Takvimi Atölyesi”, Nazlı Çevik Azazi kolaylaştırıcılığında 13 Aralık Cumartesi günü gerçekleşecek. Katılımcılar bu atölyede söz, imge ve beden aracılığıyla duygularını anlatıya dönüştürerek ortaya çıkan hikâyelerle ortak bir hafıza ve paylaşım alanı kuracak.
“Yaşayan Arşiv Atölyesi” ise 14 Aralık Pazar günü Roza Erdem kolaylaştırıcılığında Çek Evi’nde katılımcılarını ağırlayacak. Bu atölye, “arşiv” kavramına yalnızca bir “biriktirme” pratiği olarak değil, bağlantılar kurma, anlam katmanlarını keşfetme ve hikâyeler örme aracı olarak yaklaşma olanağı sunuyor. Katılımcılar, kendileri için anlamlı objelerden yola çıkarak arşiv oluşturmanın adımlarını deneyimlerken hem kişisel hem de kolektif bir hafıza ağı kurabilecek.
Katılımcıların el emeğiyle üretmenin mutluluğunu öğrenerek yaşayacağı ve kendi el dikişli deri ürünlerini adım adım kendileri üretecekleri Cem Akbulut’un yürütücülüğünü üstlendiği “Deri Cüzdan Atölyesi” ve katılımcıların mumlu batik tekniğiyle kumaş üzerine kendi tasarımlarını uygulayacakları Ceydâ Candaş yürütücülüğünde gerçekleştirilecek “Mumlu Batik Atölyesi” 13 Aralık Cumartesi ve 14 Aralık Pazar günü Yağhane Alt’ta gerçekleştirilecek.
Katılımcıların kuruyemişlerinden baharatlarına, taze meyvelerinden kurutulmuş çeşitlerine kadar geniş bir yelpazede, kendi damak tatlarına uygun ürünleri seçerek, onları yaşadığımız zengin coğrafyanın, en lezzetli ürünleri için muhteşem bir eşlikçi olan çikolatayla birleştirerek harikalar yaratabilecekleri “Çikolata Yapım Atölyesi” Gamze Baş’ın atölye yürütücülüğünde 13 Aralık Cumartesi ve 14 Aralık Pazar günü Çarkhane’de gerçekleştirilecek.
“Yerli Malı Haftası” etkinlikleri çerçevesinde katılımcılar, Anadolu topraklarında yaşamış tüm medeniyetler için vazgeçilmez ve çok kıymetli iki tarımsal değer olan zeytin ve üzümü uzmanlarından dinleyerek, toplum nezdindeki algılarını, üretimlerini ve pazarlamalarını güçlendirecek konuları dinleme fırsatı yakalayacak.
Zeytin ve zeytinciliğin son yıllarda kazandığı ivme yeterli mi? Zeytinciliğe getirilen kamu destekleri tarımsal aktiviteyi nasıl şekillendiriyor? Türkiye’nin kıymetli zeytin ağaçları hangileri? Zeytinyağı sektöründe doğru bilinen yanlışlar neler ve Türk zeytinyağını dünya pazarında güçlendirecek hangi adımları atmak gerekiyor? Gibi soruları odağına alan, moderatörlüğünü T-Olive kurucusu Volkan Torun’un üstleneceği ve akademisyen, zeytincilik uzmanı, “Zeytinlikten Sofraya Zeytinyağının Hikayesi” kitabının yazarı Zeynep Delen Nircan, yemek kültürü yazarı ve Akdeniz tarihçisi Nazlı Pişkin, Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksekokulu, zeytincilik ve sabun eğitimcisi, çiftçi, sürdürülebilir zeytincilik uzmanı Dr. Mücahit Kıvrak ve Masmana Zeytinyağı üreticisi Ali & Ayşegül Hayta’nın konuşmacı olacağı “Zeytin: Anadolu’nun Altın Mirası” paneli 13 Aralık Cumartesi günü Yağhane’de katılımcılarla buluşacak. Panelin ardından gerçekleşecek zeytinyağı tadım etkinliğinin yürütücülüğünü ise Çiğdem Torun üstlenecek.
Üzümün bu coğrafyadaki değerinin yanı sıra Türkiye’nin tarımsal önemini dünyaya tanıtacak farklı özelliklerinin ve ekonomik potansiyelinin masaya yatırılacağı “Bir Üzüm Bin Mucize: Türkiye’nin Yerel Üzümleriyle Yaratılan Değerler ve Uluslararası Projeler” paneli 14 Aralık Pazar günü Yağhane’de katılımcılarla buluşacak. Panelin moderatörlüğünü şarap profesyoneli ve Kızılgöl Bağcılık Marka Geliştirme Direktörü Sabriye Tanem Yersel üstlenirken, Kalecik Karası üzümünün Anadolu teruarına yeniden kazandırılmasını sağlayan akademisyen Prof. Dr. Yusuf Sabit Ağaoğlu, yazar, bağcılık ve iletişim uzmanı Dr. Göknur Gündoğan, şarap profesyoneli, Kök Köken Toprak kurucusu, Heritage Vines Of Türkiye kurucu üyesi Sabiha Apaydın Gönenli, Yüksek Ziraat Mühendisi ve Horoz Karası üzümü uzmanı Bestami Gün ve akademisyen, şarap tarihi sosyal medya hesabının içerik üreticisi Yusuf Can İndibay konuşmacı olarak panelde yer alacak. Panelin ardından gerçekleştirilecek üzüm ve üzüm ürünleri tadımı etkinliğinin yürütücülüğünü yine şarap profesyoneli ve Kızılgöl Bağcılık Marka Geliştirme Direktörü Sabriye Tanem Yersel üstlenecek.
Yerli Malı Haftasında Türk Sinemasının İzinde
Yerli Malı Haftası kapsamında Beykoz Kundura, Türkiye sinemasının klasiklerinden oluşan özel bir seçkiyi izleyiciyle buluşturuyor. Toplumsal değişimler, kent yaşamı, sınıfsal çatışmalar ve bireysel dönüşümler gibi temaları ele alan bu dört film, yerli üretimin yalnızca ekonomik değil; kültürel ve düşünsel miras açısından da ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Usta yönetmen Atıf Yılmaz imzasını taşıyan ve kentin değişen yüzünü varlıklı bir aileden gelen fakat hayatla bağları zayıflamış Haşmet ile ünlü olma hayaliyle İstanbul’a gelen Ayşe karakterlerinin dünyasında bir araya getiren, başrollerinde Sadri Alışık, Ayla Algan ve Feridun Çölgeçen’in yer aldığı 1966 yapımı “Ah Güzel İstanbul” ve dört çocuğunu tek başına büyütmeye çalışan Aygül’ün bir fabrikada çalışmaya başlamasıyla şekillenen değişimi; özgürleşme, dayanışma ve kendi hayatına yeniden yön verme cesareti etrafında ilerleyen bağımsızlık arayışı ile Atıf Yılmaz’ın toplumdaki dönüşümü bireyin iç dünyası üzerinden işleyen 1984 yapımı filmi “Bir Yudum Sevgi” 13 Aralık Cumartesi günü Kundura Sinema’da izleyicilerle buluşacak.
Aşk, sınıf farkları ve toplumsal baskıların iç içe geçtiği bir hikâyeyi merkezine alan ve bireysel hayaller ile ekonomik gerçeklikler arasındaki gerilimi dramatik bir dille aktaran Metin Erksan’ın 1962 yapımı “Acı Hayat” filmi ve Fakir Baykurt’un aynı adlı eserinden perdeye aktarılan, Kara Bayram ve ailesinin haksızlık karşısındaki direnişini merkezine alan Türk sinemasının toplumsal gerçekçilik akımının en önemli yapıtlarından biri olan 1962 tarihli “Yılanların Öcü” 14 Aralık Pazar günü Kundura Sinema’da sinema severlerle buluşacak.
Beykoz Kundura’nın tarihini rehberli sergi turu ile keşfedin
Yerli Malı Haftası kapsamında katılımcılar, Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın 200 yıllık tarihine ve sosyal hayatına odaklanan ve Türkiye’nin sanayileşme tarihinin temel taşlarından Sümerbank Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası’nın üretim tarihine başka bir perspektiften bakmayı öneren “Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” sergisini, rehber anlatımıyla gezme fırsatı yakalayacak. Açıldığı günden bu yana güncellenerek devam eden sergi fabrikadan kalan makineler, fotoğraflar, belgeler, eski çalışanlar ve ailelerinin bağışladığı birçok objenin yanı sıra 2015’ten bu yana sürdürülen sözlü tarih görüşmelerini bir araya getiriyor. Yerli Malı Haftası kapsamında gerçekleşecek “Rehberli Sergi Turu”, 13 Aralık Cumartesi ve 14 Aralık Pazar günü saat 16:00 itibariyle Hafıza Sergi alanında deneyimlenebilecek.
Aynı günlerde Demirane’de akşam yemeğini tercih edecek misafirler ise mekânın sıcak atmosferinde Cenk Bonfil’in solo piyano dinletisini deneyimleme fırsatı yakalayacak. Program, ziyaretçilerin Yerli Malı Haftası kapsamındaki etkinlik günlerini farklı bir biçimde tamamlamalarına olanak sunuyor.
YERLİ MALI HAFTASI 2025 PROGRAMI
13 Aralık 2025, Cumartesi
13:00 – Yerli Malı Pazarı
14:00 – Kundura Kumbara: Yerli Hazineler Atölyesi (6-8 Yaş)
14:00 – Saatli Maarif Takvimi Atölyesi
14:00 – Deri Cüzdan Atölyesi
14:00 – Mumlu Batik Atölyesi
14:00 – Ah Güzel İstanbul (Atıf Yılmaz)
14:00 – Çikolata Yapım Atölyesi
15:30 – Beykoz Kundura Endüstri Mirası Maket Atölyesi (9-12 Yaş)
16:00 – Rehberli Sergi Turu
16:00 – Zeytin: Anadolu’nun Altın Mirası (Panel)
17:00 – Zeytin: Anadolu’nun Altın Mirası (Tadım)
17:30 – Bir Yudum Sevgi (Atıf Yılmaz)
21:00 – Şenkop
14 Aralık 2025, Pazar
13:00 – Yerli Malı Pazarı
14:00 – Deriyle Düşle, Kumaşla Tasarla: Kalemlik Atölyesi (10-12 Yaş)
14:00 – Yaşayan Arşiv Atölyesi
14:00 – Deri Cüzdan Atölyesi
14:00 – Mumlu Batik Atölyesi
14:00 – Acı Hayat (Metin Erksan)
14:00 – Çikolata Yapım Atölyesi
15:30 – Kundura’nın Masal Sahnesi (6-8 Yaş)
16:00 – Rehberli Sergi Turu
16:00 – Bir Üzüm Bin Mucize: Türkiye’nin Yerel Üzümleriyle Yaratılan Değerler ve Uluslararası Projeler (Panel)
17:00 – Bir Üzüm Bin Mucize: Türkiye’nin Yerel Üzümleriyle Yaratılan Değerler ve Uluslararası Projeler (Tadım)
17:30 – Yılanların Öcü (Metin Erksan)



